Küresel Eylem Grubu , Türkiyenin Kyoto Protokolü ile ilgili tutumunu eleştirdi. Yetkililer, TBMM açılır açılmaz ilk iş, Kyoto Protokolüne ilişkin yasanın görülmesi diyorlardı. Yasanın halen TBMM Genel Kurulunda beklemesi bizi rahatsız ediyor dedi.
- Küresel Eylem Grubu (KEG) aktivisti Önder Algedik, Kyoto Protokolüne taraf olunmasına ilişkin yasanın bekletilmesinin Türkiyeye çok şey kaybettireceğini ifade etti.
İklim değişikliğinin sonuçlarının artık yadsınamaz seviyede dünya ölçeğinde kendini hissettirdiğini anlatan Algedik, Avustralyada, Kyoto Protokolüne taraf olmayı reddeden hükümet, yoğun protestoların ardından seçimde kaybetti. Yeni gelen hükümet, 1 hafta sonra protokole taraf oldu. Norveç, karbon salımını azaltma konusundaki 2050 yılı hedefini 2030a çekti diye konuştu.
Gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülke vatandaşlarını kapsayan bir araştırma yapıldığını ve insanlara, iklim değişikliğini engellemek için hayatınızdaki lükslerden vazgeçer misiniz? diye sorulduğunu anlatan Algedik, şöyle devam etti:
Her yerde yüzde 75-85 arasında evet cevabı çıktı. Türkiyede ise yüzde 77 evet. Bu inanılmaz bir rakam. Daha biz Kyotoya bile taraf değiliz. Demek ki bu konudaki bilinç düzeyi yükseliyor. Hükümet, geçen yıl haziran ayında, Kyotoya taraf olacağım deyince çok heyecanlandık. Şimdi Kyoto Protokolüne ilişkin yasanın TBMM Genel Kurulunda beklemesi bizi rahatsız ediyor ama hükümet, tüm hızıyla termik ve hidroelektrik santrali ihaleleri düzenliyor. Bu yasanın, TBMM Genel Kurul gündeminde 2. sıradan 33. sıraya geriletilmesi kabul edilemez bir durum. Bunu ABD de imzalayacak. Biz ondan sonra kime sığınacağız bu konuda. Unutmayalım, bazı ada ülkeleri iklim değişikliği nedeniyle eriyen buzulların suları yükselteceğini şimdiden hesaplıyor ve halkı için satın alacak toprak arıyor. Biz hala kömür santralleri yapma peşinde koşuyoruz.
Türkiyenin durumu
Türkiyenin, iklim değişikliğinin etkileriyle ilgili belirgin şekilde sıkıntı yaşamaya başladığını vurgulayan Algedik, Tuz Gölünün yüzde 80inin kuruduğunu, birçok sulak alanın ise haritadan silindiğini anımsattı.
Algedik, Kyoto Protokolüne bir an önce taraf olmazsak, çevreyi kurtarma adına diğer ülkelere verilen ödevlerin hiçbirisinde sorumluluğumuz olmayacak. Tembel öğrenci muamelesi göreceğiz. AB ile ilgili tüm çevre toplantılarında, Kyoto ne oldu? diyorlar. Bu sorunun cevabını veremiyoruz. Bugün, dünyada yeşil kentler diye bir tartışma var. Bizim haberimiz bile yok. Kyotonin geç kalması nedeniyle kirli teknolojileri savunanlar bir adım öne geçti diye konuştu.
Kyoto Protokolü sonrası dönemde sorumluluk alacak ülke sayısının artacağını belirten Algedik, gelişmekte olan ülkelerin de bu kategoriye alınacağını ifade etti. Bu anlamda Türkiyenin bir an önce ne yapması gerektiğine karar vermesi gerektiğini vurgulayan Algedik, Bizi ne kirletiyor, nasıl kirletiyor buna bakmamız lazım. Türkiye, sera gazı salımını hızla artıran bir ülke. Kyoto Protokolüne ilişkin süreç, artık rafta bekletilemeyecek kadar kritik bir döneme girdi uyarısında bulundu.
Kaynak : Cumhuriyet / Çevre